Atölyeler

Program Süresi: 1 Saat 45 Dakika
Program Tarihi: 17 Nisan Perşembe
Saat: 19:30-21:15
Yer:Online- Zoom

Bağışlama, affetmeden farklı olarak bir diğerinin suçunu ya da cezasını iptal etmek veya acıya neden olayları unutmaya çalışmak değildir. Bağışlama, yaşanan olaylar aracılığıyla açığa çıkan ve halen beden enerji sisteminden atılamamış acının sağaltılması, dışarı bırakılması, atılmasıdır.

Nasıl ki bir hayır kurumuna para bağışladığımızda o miktar cüzdanımızdan çıkıp başka birisine fayda oluyor, ya da organ bağışı aracılığıyla bir organ bedenimizden çıkıp başka bir bedene şifa oluyor, aynı şekilde olayları, kişileri ve acıyı bağışlamak da artık bize yük olan titreşimlerin sistemimizden bırakılmasına ve bu sürecin bütüne şifa olmasına izin vermektir.

Çalışmaya gelmeden önce neyi, kimi ya da hangi olayı bağışlamanız gerektiğini bilmeniz gerekmiyor. Sürecin içerisinde ihtiyaç olan konu öne çıkacaktır. Bununla beraber konunuzu önceden belirleyerek de katılabilirsiniz. Bağışlama her zaman dışarısıyla ilgili olmak zorunda değildir, bu nedenle arzu ederseniz kendinizle ilgili bir yön, özellik ya da bir karar için de çalışmaya katılabilirsiniz.

Bu yaklaşımı baz alarak yaptığımız çalışmamızda iki ayrı bağışlama pratiğine alan açıyoruz. Çalışmanın başında, bağışlamanın ne olduğunu ve nasıl bir yöntem kullanacağımızı anlatıp, ardından birlikte iki ayrı seans deneyimliyoruz.

Program Süresi: 1 Saat 45 Dakika
Program Tarihi: 10 Nisan Perşembe
Saat: 19:30-21:15
Yer: Online-Zoom

İnsan bedeninin ağırlık merkezi olan bel bölgesi, erkek ya da kadın fark etmeksizin rahim enerjisine ev sahipliği yapar.Bu merkez yaşamın içinde “dengeyle” ilerleyip ilerlemediğimizi tanımlayan ana alandır. Bu nedenle, ağırlık merkezi olması bir rastlantı değil, insana bir mesajdır. Bu alan yani Rahim merkezi, duyguların doğduğu ve bedende yükseldiği pınardır. Duygular açığa çıkar çıkmaz bizim tarafımızdan hissedilir ve kendilerini ifade etmek için bedenin içinde hareket ederler.

Duyguların nasıl hareket ettiği, yaşam kalitemiz için çok önemlidir.Duygular yoğunsa, ağır geliyorsa, onları bastırıp hissetmemeye çalıştığımızda dengemiz sarsılır. Bastırılmış duyguları içten içe sürekli yaşamak ve onları hissetmemek için kendimiz ve çevremizi kontrol etmeye çalışmak bizi yorup, hırpalar. Tahammül azalır, öfke yükselir, kontrolün azaldığı yerlerde bu asitleşmiş duygular kendimizle ya da diğerleriyle ilişkimize zarar verecek sonuçlar açığa çıkarır.

Bunun tam tersi olarak, duyguların serbest hareket ettiği ya da vaktinde ifade edilmek üzere zerafetle bekletildiği zamanlarda ise, duygular bizi besler, yaşamla bağlantı kurma kabiliyetimiz arttırır, kendimizi ifade edebilmek güven verir.Duygusal baskı ve kontrol azalınca beden ve sinir sistemi hafifler, böylece akıl ve idrakın genişlemesine, kabul ve kapsayıcılığın da artmasına kendiliğinden alan açılır.

“Rahim Şifalandırması” çalışmamız ile, bedende bastırılmış duyguları ve onların oluşturduğu yükleri güvenle serbest bırakıp hafifleyeceğimiz bir deneyimin içinden geçeceğiz.

Çalışmada, duyguların doğası üzerine detaylı bir anlatım gerçekleştirilecek, özel bir nefes tekniği kullanılarak bir kısa bir de uzun iki ayrı çalışma yapılacaktır.